Hz. Hüseyin, Emevî yöneticilerinin en zalimi olan ve kamunun fasık sıfatıyla andığı Yezîd ve onun Kûfe valisi vicdansız Ubeydullah ibn Ziyad’ın insafsız ordusu tarafından Kerbelâ’da şehid edilmiştir.
Doğrusu Hz. Hüseyin, Müslümanları zulüm ve fısk yönetiminden kurtarıp hak ve adaleti tesis etmek için bile bile canını tehlikeye attı. Bu hareketi, zahirde onun fiziksel canına mal olsa da hakikatte onun adını ebedileştirdi.
Nitekim bu durumu sezen Mervan, zalim Kûfe valisi İbn Ziyad’a Hz. Hüseyin’in adını ebedileştirecek bir hareketten sakınmasını yazarak onu uyarmıştı. Mervan mektubunda diyordu ki:
“Fâtıma’nın oğlu Hüseyin sana doğru geliyor. Fâtıma Allah Elçisinin kızıdır. Vallahi Hüseyin’den daha çok sevdiğim biri yoktur. Sakın nefsine uyup onu engellemeğe ve kamuoyunun unutamayacağı, sonsuza dek onun adını yadettirecek bir şey yapmaya kalkma!”
Bu eserle Kerbelâ olayının abartıdan uzak olarak gerçek boyutuyla öğrenilmesine katkı yapmayı ve Sevgili Hüseyinimizin ruhaniyetinden mahabbet esintisi almayı umuyorum.